Bilindiği üzere; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 266’ya göreMahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verebilmektedir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) 67. maddesi ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 293. maddesi ise davanın taraflarına dava konusu olayla ilgili olarak uzmanından bilimsel mütalaa (Uzman Görüşü) alarak dosya içerisine sunma imkânı vermektedir.
Hukukumuzda yeni bir müessese olarak ortaya çıkmış olan Uzman Görüşü, Mahkeme tarafından alınan Bilirkişi Raporu ile aynı değerde olup bu raporların her ikisi de hukuki olarak “takdiri delil” niteliği taşımaktadır.
Taraflar, dava konusu olayla ilgili olarak, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. Sadece bu nedenle ayrıca süre istenemez.
Hâkim, talep üzerine veya resen, kendisinden rapor alınan uzman kişinin davet edilerek dinlenmesine karar verebilir. Uzman kişinin çağrıldığı duruşmada hâkim ve taraflar gerekli soruları sorabilir.
Uzman kişi çağrıldığı duruşmaya geçerli bir özrü olmadan gelmezse, hazırlamış olduğu rapor mahkemece değerlendirmeye tabi tutulmaz.
Yargılamanın her aşamasında Mahkemeye sunulabilmektedir.
Bilimsel Yöntemlerle hazırlanan bir Uzman Görüşü tarafların iddia ve savunmalarını güçlendirmektedir
Davaların hızlı ve doğru bir şekilde sonlandırılması için ışık tutmaktadır.
Son zamanlardaki Yargıtay emsal kararları, Mahkeme Kararlarında Uzman Görüşünün de yeterli şekilde değerlendirilmesi gerektiğini, Bilirkişi Raporu ile Uzman Görüşü arasında çelişki olması durumunda üçüncü bir rapor alınması gerektiği yönünde olup, aksi durum bozma nedeni olarak ortaya çıkmaktadır. (Bkz: T.C. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/5127 Esas, 10.11.2016 tarih ve 2016/4635 nolu Karar)
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 293’de; “Taraflar, dava konusu olayla ilgili olarak, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. Sadece bu nedenle ayrıca süre istenemez. Hâkim, talep üzerine veya resen, kendisinden rapor alınan uzman kişinin davet edilerek dinlenilmesine karar verebilir. Uzman kişinin çağrıldığı duruşmada hâkim ve taraflar gerekli soruları sorabilir. Uzman kişi çağrıldığı duruşmaya geçerli bir özrü olmadan gelmezse, hazırlamış olduğu rapor mahkemece değerlendirmeye tabi tutulmaz.” denilmektedir.
Her Türlü Soru ve Görüşleriniz İçin Bizimle İletişime Geçiniz.
